Sardunya kokusu ve asmaların gölgesinin hükümranlığını sürdüğü bahçemin kapısı hala eski bir kapıymış gibi gıcırdıyor, oysaki nice defa her şeyden arınarak girdim o kapıdan, bütün eskilerimi bir tarafa attığım günlerin sonunda hatta çoğu kez güneş henüz tam batamamışken gözlerinden gündüzün tanrısının ya da nice sabahlarını getirdiğimi bilirim alkolik gecelerin ayılmak üzereli anların da. Açık unutmuşum ki yine ben buradayım diye bağırıyordu bu sabah. Yorganımdan ayrılmak istemiyordum yine ama içine karışmam gereken güruhun parçası olduğumdan ayrılık girdi yine bu sabah yatağımla arama. Alışamadığım bu ayrılıklardan daha çok yakıyordu canımı Mayıs ortasının yorganlı uyumak zorunda kalmaları. Sıcak iklim çocuğuna gitmez ki Tanrım, Mart sonunun kısa kollu jenerasyonuyum hala. Bir türlü alışamadım şu küresel ısınmaya, kutup ayısı şaşkınlığında, penguen tedirginliğindeyim.
cok güsel tebrikler
teşekkkür ederim.