
Artık yakalayıp, kendime çevirebileceğim, bir noktası kalmadı hayatın.. En çok sevdiğim sigara bile, öksürük yapıyor şimdilerde.. Neye elimi atsam, koskoca bir bahtsızlık avuçlarımda, taşıyamadığım.. Kimin kanunu ki bunlar, kim yazmış, kime sormuş diyorum bazen..
Kendi hayatımda, figüran rolünü üzerime aldıracak bir lüksü bahşetmezken kimseye, bu filmi daha önce görmüştüm aslında, çok kere..
Olsun bakalım..
Yine istediğiniz gibi olsun..
Yine istediğiniz gibi olsun..
Ben yorgunum; geleceği yakıp, ısınmaya gidiyorum…
Ya sonra?
Biraz hüzün, bir parça yalnızlık, bir tutam isyan, yine de dudağının kenarına yapışmış bir gülümseyiş… Önce de sonra da, tok karnına…
Zamana bırakılmış hiçbir sorunun cevabı yok… Askıda kalmış çok bilinmeyenli denklemler koleksiyonu olmaktan başka bir işe yaradığının görülmemiş olması, muhtemel. Tabi biraz yürek sancısı, biraz baş ağrısı, birkaç damla tuzlu su da, süresiz kampanya hediyesi…
Ya sonra?
Akıl başa gelir de birgün, önce ve sadece kendini düşünür mü insan? Dener…
Yüreği sağır olur, gözlerinde pus; dilinde açılmayacak mühürlenmiş bir susuş.
İşte sonuç…
Ya sonra?
İnadına düşe kalka yürümek hayata, ve her kalktığında daha fazla kendin olabilmek, daha güçlü durabilmek… Bırak kimse bilmesin gerek yok; kendi zaferini kutlamak, ‘başardım’ diyebilmek… O zaman canını yakmaz kanayan dizlerin sızısı. İzi kalacakmış, kalsın… Onlar, her yeniden ayağa kalkışın belki de görünen tek işareti…
Hüzünbaz cümlelerin düşünbaz yüreğime fena dokundu; bıraksam yürğim konuşmaya, ellerim yazmaya doymaz. Sözcükleri süzerek, ayıklayarak da olsa (:
Neden kendi kendinin kontrolör’ü olma gereği hisseder ki insan? Düşünüp hissettiğini olduğu gibi söyleyip yazamayacaksa ne anlamı var? Gel de bunu anlat kendine (:
Ah… Failsiz fillerimin mefail susuşları…
Şimdi yine susma zamanı…
( Misafir misafirliğini bilsin, sözlerini bitirsin artık (: )
Kriz… Güzel yüreğine dert değmesin…
E mi…
Sen ne güzel bir insansın (:
Bunu defalarca tekrarlamaktan hiç bıkmayacağım. Gelişinle onur veriyorsun sayfalarıma. İyiki varsın, iyi ki (:
Ya sonra???
Sonrası karanlık,sonrası yalnızlık,sonrası sensizlik,sonrası yok…
sonrası sonsuzluk…
Yüreğinin güzelliğiyle geçsin hep hayatın…
Ben yorgunum; geleceği yakıp, ısınmaya gidiyorum…
Bu yazı sana mı ait Kriz? Çünkü eğer sana aitse, seni tanıyan ‘gerçek’ kişilerden olamadığım için üzüntü duyacağım. Çok samimi satırlar. Teşekkür ediyorum. Yalnızlığıma ve şu anki ruhani çöküntüme çok iyi geldi.
Çok teşekkür ederim. Yazı tabiki bana ait, tıpkı diğerleri gibi (:
Seni burda görmek çok güzel, hoşgeldin (:
Hakınızı vermek gerek güzel bir yazı olmuş hani insanın bir yere not edip ”…bakın bunu ben yazdım…” diyesi geliyor 😉
Banada yer var mı? Isınmam lazım >:(
süper =)
Ben yorgunum; geleceği yakıp, ısınmaya gidiyorum…
ya bu cümleyle herşeyi bitirdin cidden yüreğine sağlık…
cidden yazılarına hayranım okumaktan zevk alıyorum
yüreğinin güzelliklerinin seninle kalması dileğiyle…
sen ne harika insansın ya..neden daha önce bulmadım bu yazılarını ben senin ona yanıyorum. paN sende harika duygularını dökmüşsün cümlelerine..
[b]Allah aşkına bu güzle yazıları yazan arkadaş naısl bir yürektir bu böyle ..insanı naısl etkiliyor bu cümleler bir bilseniz..harika,harikanında ötesinde bir yazı elleriniz,yüreğiniz dert görmesinn (:[/b]