Çukurlara bırakıyorum düş bildiklerimi , düşürmeden bir başka düşe. Uçurumların da yarası vardır içine saklı , sordunuz mu bir kere? Her boşluğunda başka bir hikaye .. Atılmış her taşın kahramanı başka bir bedende. Kimbilir açtıkları yaralardan ,delik deşik ettikleri hayatlardan haberleri yoktur belki de! Orada ; boşluğun tam ortasında , acıların şah damarında , saplanan taşların hemen yanında durur sakladığı o dayanılmaz acı. Yine de belli etmez kimseye çektiği tarifsiz sancıyı .. Yenilerine hazırdır üstelik. Kalbi ağzında bekler atılacak bir diğer taşı. Uçurumların da canı vardır elbet. Sen değiştirirken düşlerini ,o saklar içinde senin hırpalayıp silmek istediklerini .. Sahip çıkar. Sormadan , sorgulamadan .. Barındırır her düş atığını nedir ,kimdendir ayırmadan. Esse de rüzgar en savurgan haliyle , yarası içinde kalır uçurumların yıpranmadan. Şimdi bir uçurum kalbim. İçindeki bu özlemler , bu hüzünler , bu acınası haller nereden gelmişti , neydi unuttum. Sahip çıkamadığım anları içimde biriktirmekten yoruldum .. Hani diyorum bir yangın çıksa kül etse her şeyi. Kalbim de yansa ya , kalmasa içinde ne bir düş ne de bir uçurum.