14.ağustos.2000.. Hayatımın en zor geçen günü. Tam göğsümün ortasında bir yerim acıdı… Evimin beni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark ettim… Sokağa fırladım…Sokaklar da dar geldi… Tıpkı vücudumun yüreğime dar geldiği gibi… Birileri bana bir şeyler anlattı durmadan.. "Önemli olan sağlık." "Yaşamak güzel." "Sabrediceksin." Ben hiçbirini duymadım… Göz yaşlarımdan etrafı göremez hale geldim. Ölmeyi isteyip onunla, ölemedim. Aradan geçen koskoca 8 yıl.. Bugün tam 8 yıl oldu. Halbuki daha dün gibi gözlerimin önünde. Kalbimdeki yara o gün ki gibi sızlıyor… Ben hiç sevmedim 14 ağustosları.. Ben hiç sevmedim pazartesi sabahlarına uyanmayı.. Her uyanışımda kulağımda o feryadı duymamak için kapattım kulaklarımı… O gün yüreğim minicikti. Daha gerçek hayata gözlerimi tam açmadan, daha ölüm nedir bile bilmezken… Geldi,çaldı kapımı ve aldı gitti çoçukluğumun tek kahramanını, koruyucum, herşeyimi.. Zordu ölüm acısı o zamanlar o küçük bedenime, o küçük kalbime, halada oyle.. Çok derine inip hatıralar gelince akla, akıl bi çare kaybediyor kendini. .. Babamdan sonra sevdiğim tek erkek… Gitmemiş gibi, hala yüreğim de bir yara sızlar durur.
Unutmadım hiç.. Biri sorsa yüreğim kanar. Ben alışmadım ben kabul ettim gidişini. Canımdan parça koptu ama hala yüreğimde kalbimde yaşıyan koca bir yürek, kahramanımsın… Başucumda bir resmin var. Özlemle anıyorum şimdi seni. Bakıyorum resmine bazen gülümseyerek eskileri hatırlayarak, bazen de gözümde yaşlarla, öylece dalıyorum.. Hasretin büyüdü sığmıyor bedenime. Herşeyimi sen öğretmiştin bana. Birini sevmeyi, özlemeyi, sabretmeyi, bisiklet sürmesini, beşiktaş takımını tutup maçlarda bağırmayı seninle, sessizce ağlamasını sen öğretmiştin.. Babamdan sonra sevdiğim tek erkek… Yoksun. Bugün 8 yıl oldu. Kollarımda can verişin, ansızın uçuverişin, en son gözlerimin içine veda edercesine bakışın, hala gözlerimin önünde. Hiç gitmedi ki.. Hep çıkıp geliceksin diye bekledim. Dönüşü olmayan bir yolculuktu senin ki. Ama ben dönüceksin diye hep hazırlıklı bekledim seni cam önünde. Tıpkı okuldan dönüşünü beklediğim gibi… Hep varmışşın gibi yaşıyorum, geceleri korkunca yine sen varmışşın gibi sarılıyorum yastığa. Babamdan sonra sevdiğim tek erkek… ABİM… Mekanın cennet biliyorum. Nur içinde uyu. Kardeşin hala senin bıraktıklarınla yaşıyor. Senin sevdiklerinden vazgeçmedi. Seni çok özledim. Çooook özledim be abim.. Seninle bisiklet sürmeyi, beşiktaş maçlarını izlemeyi, gazete okuyuşunu seyretmeyi, seninle tv izlemeyi, beraber yürümeyi, sevdiğin masalları anlatışını, okuldan gelişini beklemeyi, sen ders çalışırken yerde uzanarak seni izlemeyi, seni kızdırmayı, birisiyle kavga edince, "benim abim var seni döver ki" deyişimi, seninle kar topu oynamayı, annemden habersiz beni dışarıya çıkardığında yağmura yakalanışımızı ve eve gelipte annem görmesin diye ıslanan üstümü değiştirişini, geceleri korkunca koşarak senin yanına gelip korkma diye bana sarılışını, okula başlayınca seninle beraber okula gitmeyi, her tenefüste koşa koşa yanına gelişimi, ben okulda düştüğümde sırtında eve kadar taşıyışını, sevdiğim çikolatayı senin alışını, sana şarkı söylemeyi özledim… Seni çoook özledim.. Yüreğimde hep senin eksikliğin var ve yanıyor hasretinden yokluğundan… Daha ben 12 yaşındaydim abi. Daha seninle geçireceğim güzel günlerimiz vardı. Sabrediyorum. Huzur içinde uyu. Babamdan sonra sevdiğim ilk erkek. Abim. Kardeşin yüreğinde hala taşıyor seni.. Seni çook Seviyorum.
Nur Yılmaz.. 14 Ağustos 2008.
abimin kıymetini bi kez daha anladım.. allah sabır versin.. >:(
Abim yok ama acısını tahmn edebiliyorum,Allah sabır wersn ne diyeyim…
abisinin değerini bilmeyenlerin okuması gereken bi yazı olmuş allah sabır wersin